Eğer sürdürülebilirlikten bahsedeceksek, tabii ki dünyanın en büyük emisyon kaynağı olan enerji sektörü konusunda da payımıza düşeni yapmamız gerekiyordu. Moda sektörünün büyüklüğü düşünüldüğünde her ne kadar çok küçük bir karbon ayak izine sahip olsak da, odadaki fili konuşmaya başlamak hepimizin görevi.

Önümüzdeki 20 yıl içerisinde enerji kaynaklı sera gazı emisyonlarının %14 oranında artması bekleniyor.* Aynı şekilde emisyon salımına devam ettiğimiz takdirde ise 2030 yılına kadar sıcaklık artışının 1,5°C olacağı hesaplanıyor. Bu gezegenimizin geleceği açısından çok önemli bir eşik.

Evet biliyoruz, maalesef bugün geldiğimiz noktada iklim değişikliğini geri döndürebilecek tek bir mucizevi çözüm bulunmuyor. Ama enerji kaynağı olarak yenilenebilir, temiz enerjilere geçiş çok önemli bir role sahip. McKinsey'in en son yayınladığı analize göre, yenilenebilir kaynaklı enerji üretimi, 2035 yılına kadar küresel toplamın yarısından fazlasını temsil edecek.* Dolayısıyla bu gezegenimizin geleceği için fark yaratacak bir adım olabilir.

“Biz neler yapıyoruz”a geri dönecek olursak, Haziran 2021’den beri tüm ofislerimizde, mağazalarımızda ve depolarımızda %100 yenilenebilir enerji kullanıyoruz. I-REC (International Renewable Energy Certificate) standardında yenilenebilir enerji kaynaklarını destekleyerek enerji kaynaklı karbon emisyonlarımızı sıfıra indiriyoruz. Aynı zamanda daha az enerji tüketen verimli ve uzun ömürlü çözümleri tercih ederek ihtiyacımızı da minimumda tutmaya çalışıyoruz.  

İklim değişikliğine bir şekilde katkıda bulunan alışkanlıklarımızı değiştirmemizin anlamı büyük. Dolayısıyla biz de daha sürdürülebilir bir dünyayı uygulamaya geçirmek için çözümler aramaya ve paylaşmaya devam edeceğiz. 

Kaynaklar:

1) Mc Kinsey

2) I-REC Standard