Biraz kendinden bahsedebilir misin?
Öncelikle okuyan herkese merhabalar. 88 Antalya doğumluyum. Liseye kadar Antalya’da sahil şehri çocuğu olarak büyüdükten sonra üniversite nedeniyle İstanbul’a taşındım. Boğaziçi’nde İstanbul’un keyfini çıkardığım beş seneden sonra, hayat sürprizlerine başladı ve mezuniyetin ardından kendimi Güney Afrika’da danışmanlık yaparken buldum. Bir süre Pretoria’da yaşadıktan sonra İstanbul hasreti ağır bastı ve veri analitiği üzerine çalışmak üzere Türkiye’ye geri döndüm. Biraz da işimin sağladığı fırsatlar sayesinde tekrar hareket etme isteği ağır bastı ve bu kez de bambaşka bir coğrafyaya, Dubai’ye yerleştim. Son üç senedir burada veri bilimcisi olarak çalışıyorum. Sanırım Antalya’nın yörük kültürü genetiğime biraz işlemiş, bavul hep hazır. Şu an için sıradaki durağı kestirmek gayet güç.
Senin için Dubai’de keyifli bir gün nedir? Neler yaparsın?
Ben güne erken başlamaktan keyif alanlardanım. 7-7:30 arası uyanıp, 9’a doğru spora gidene kadar kahvemi içip sabahın dinginliğinde kitap okumayı çok seviyorum. Spor için de tercihim global bir functional training zinciri olan F45. Tanıdık simalarla görüşmek ve onlarla beraber motivasyon içerisinde spor yapmak epey keyif veriyor. Bu rutin sayesinde aslında 10-10:30’a kadar hem kendime zihinsel ve fiziksel yatırım yapmış oluyorum, hem de güne bol bol serotonin etkisi ile merhaba diyorum. Güzel bir kahvaltı da olmazsa olmaz. Genellikle spor çıkışı sağlıklı seçenekleri olan Hapi’de hızlı bir kahvaltı yapıyorum. Burası dört mevsim yaz olduğu için birkaç saatliğine denize veya havuza gidiyorum. Bu imkanın şehirle iç içe olması gerçekten burayı birçok metropolden ayrıştırıyor. Devamında da Dubai’nin nispeten hipster bölgesi Alserkal Avenue’ye geçip en beğendiğim kahveci olan Nightjar’da arkadaşlarımla görüşmeyi veya kendime vakit ayırmayı seviyorum. Akşam için de yine en güzeli deniz kenarında olmak. Palm, JBR veya Bluewaters bölgelerinden herhangi birinde Dubai manzarasında arkadaşlarımla vakit geçirmek en çok keyif alacağım şey. Bunda favorim ise The London Project. Manzarası ve cin kokteylleri mekanın alameti farikaları.
Peki biraz dışarı çıkarsak, senin için ideal bir tatil nedir? Bugüne kadar gördüğün, en beğendiğin yerler neresi, buralardan bize verebileceğin bir tavsiye var mı?
Aslında bu moduma göre çok fazla değişebilecek bir şey. Zaman zaman Avrupa şehirlerini özlesem de sanırım ideal tatil çok fazla plan program olmayan, doğayı daha fazla hissedebildiğim bir tatil. Tam bu sebeple su zamana kadar en çok Bali’den etkilendim diyebilirim. Gerek doğası, gerekse adanın atmosferi inanılmaz derecede büyüleyici. Bali’yi gidilecek bir destinasyondan ziyade, hissedilecek bir duygu ve mental durum olarak tanımlayabilirim. Bir fırsat bulup gidebilecek olanların kesinlike Canggu bölgesinde birkaç “programsız” gün geçirmesini tavsiye ediyorum. Süprizlere açık bir şekilde hareket etmek de çok keyif verici.
Peki bu tatilin için valizini hazırlarken olmazsa olmazın nedir? Yanına neler alırsın?
Kesinlikle bir sırt çantası alıyorum. Bunun dışında da kitabım ve fotoğraf makinam her zaman yanımda olur. Ne zaman karşınıza ne gibi bir sürprizin çıkacağını bilemiyorsunuz.
Son dönemlerde seni etkileyen kitap/müzik/film tavsiyelerin var mı?
Yakın zamanda belki de okuduğum en yalın ve çarpıcı kitaplardan birine rastladım: Öğretmenim Mori’yle Salı Buluşmaları. Okumayı seven sevmeyen herkese rahatlıkla tavsiye edebilirim. Her sayfasında ayrı bir güzellik yatıyor. Ayrıca meşhur Earthrise fotoğrafının hikayesini anlatan “Earthrise” kısa belgeselini de tavsiye ediyorum. Uzayın sonsuzluğu içerisinde aslında ne kadar ufak bir yer kapladığımızı görmek insanı gerçekten düşündürüyor.
Bu aralar hepimizin hayatında yer alan platformlar var bir de; Netflix, Youtube, sesli kitaplar, podcast uygulamaları… Bunlardan hangileri ne ölçüde hayatının içinde? Bizle belki favori kanallarını, podcast serilerini ya da en sevdiğin dizileri-belgeselleri paylaşmak istersin?
Açıkcası neredeyse hepsi hayatımızın merkezinde artık. Spotify’da Açıkk Bilim podcastlerini, Youtube’ta ise Cüneyt Özdemir videolarını kaçırmadan takip ediyorum. Yine youtube’ta çok beğendiğim bir müzik kanalı olan Cercle da evde arkaplanda dönüyor çoğunlukla. Netflix’ten son dönem favorilerim ise: Mindhunter ve One Strange Rock.