Good People of Vitruta

Sinan Kızıklı

Good People of Vitruta'nın yeni üyesi Sinan Kızıklı! Pera'nın yeni gözdelerinden Simone'un şef ortağı Sinan'la Cuma günü Asmalı Mescit sokakları yavaş yavaş hareketlenmeye başlarken kendi mekanında buluştuk. Bir tarafı Haliç'i bir tarafı Galata Kulesi'ni gören Simone'da hem sohbet edip hem çekim yaptık hem de Sinan'ın bize büyük bir heyecanla sunduğu yeni tabaklarını tattık. Bizle aynı tadı yakalamanız zor tabii ama umarım sizler de bu sohbetten okurken keyif alırsınız.

Sinan Good People'a hoş geldin! Önce klasik soruyla başlayalım: Sinan Kızıklı kimdir? Nasıl başladı, nasıl devam ediyor, neler yapıyor?


Hoş bulduk, aranızda olmak büyük bir mutluluk ve keyif. Sinan, yemeğe düşkün, doğada vakit geçirmeyi seven, denize aşık birisi. Ruz Hotels’in 6.katında bulunan Simone’un şef ortağı.


Aslında yeme içme sektöründeki hayatım 2016’da ani bir şekilde kariyerimi değiştirme kararı ile başladı. Çocukluğumdan beri yemek yapmayı seven, sevdiklerimle vakit geçirmekten keyif alan biri olarak beyaz yakalı hayatımı sonlandırmaya ve kendi hayal ve hedeflerimin peşinden gitmeye karar verdim. Farklı restoranlarda geçirdiğim tecrübelerim üzerine hem yaşamak hem de profesyonel aşçılık eğitimi almak için Londra’ya yerleştim. Ardından Londra’da farklı restoranlarda, özel etkinliklerde aşçılık yaptım. Bir süre Berlin’de çalıştıktan sonra Londra’ya geri döndüm. Kısa süre sonra da pandemi sebebiyle Türkiye’ye geldim. Pandemi zamanı 45 metrelik özel bir yatta aşçılık mesleğimi devam ettirdim.


İnsanların lezzetli yemek yiyip, keyifle vakit geçireceği bir mekânı gerçekleştirmek için yer ararken Simone, Ruz Hotels’in tepesinde doğdu.


Asmalı Mescit’te olmak müthiş bir enerji, Haziran 2022 de kapılarımızı açtıktan sonra çok güzel bir bahar ve yaz geçirdik. Bu süreçte gelişerek büyüdük ve şu anda dört gözle baharı bekliyoruz. Önümüzdeki günler için içimdeki umudu büyüterek çoğaltıyorum. Daha da güzel günlerin yakın olduğu, insanların cıvıl cıvıl Asmalı’yı tekrar dolduracağı günleri iple çekiyorum.

Simone sabah akşam, hafta içi - hafta sonu dolu dolu yaşayan; yemekten içmeye çok fazla opsiyonu olan bir yer. Bir de senden dinleyelim mi Simone'u?


Simone sabahları rahat, akşamları romantik bir yer. Sabahın erken saatlerinde kahvaltıyla güne başlayan Simone, 13:30’dan sonra da hiç durmadan Akdeniz mutfağından esinlenen akşam menüsü ile misafirlerimize sunumlarda bulunmaya devam ediyoruz. Simone, Ruz Otelin tepesinde iki kata yayılmış bir mekan. Altıncı katta restoranımız beşinci katta da teras barımız var. Cuma, cumartesi DJ’lerimiz teras barımızı müziklerle hareketlendiriyorlar. Her gün masalsı bir günbatımına tanıklık ediyoruz Simone’da. Bu aydan itibaren de 5. katımızdaki barımızda günbatımı partilerimiz ile güneşi uğurlamaya hazırlanıyoruz.


Simone Haziran 2022’de misafirlerine kapılarını açtı ve o günden beri büyüyerek, gelişerek hayatına devam ediyor. Lezzetli kokteyllerimiz, butik Türk şarap üreticilerinden oluşturduğumuz şarap menümüz ile sezonluk değişen akşam menümüzle misafirlerimizi ağırlamaya devam ediyoruz.


Nasıl doğdu peki Simone'u hayata geçirme fikri?


Hayalim, insanların keyifli vakit geçirebileceği, anılarını paylaşıp büyütebileceği bir restorandı. Aslında pandemi ile Türkiye’ye dönmem en önemli sebep. Simone da biraz kendini çekti bana diyebiliriz aslında. Pandeminin son zamanlarında Ege sahillerinde açmayı planladığım restoranım Ruz Hotel’in tepesinde İstanbul’un ikonik manzarası ile gerçek oldu. Simone hayata geçerken birçok insanın emeği ve desteği oldu; onlara da buradan teşekkür etmek isterim. 

Vitruta bir birey olsa ve Simone'a gelse sence neleri yemekten ve içmekten hoşlanırdı Simone'da? ☺ Neler önerirdin ona?


Zor soru! :) Simone güne saat 8’de kahvaltıyla başlıyor. Modern bir kahvaltı menümüz var. Favorilerim çılbır, ekmek üstü tütsülenmiş somonlu poşe yumurtaya eşlik edecek taze sıkılmış meyve sularından kereviz saplı, yeşil elmalı detoks ve şımarıklık yapacaksam da bir kadeh Paşaeli Çal karası tercihimi Vitruta’ya şüphesiz önerirdim. Akşam menüsünde başlangıçlarda yeşil salata ile beraber, üç farklı Türk peyniri ile doldurduğumuz kızarmış kabak çiçeği ve panelenmiş dana dil. Ana yemeklerde ise konfi tekniği ile pişirilmiş organik köy tavuğu olurdu. Simone’da kokteyl ve şarap içmek Galata’ya karşı ayrı bir keyifli oluyor. Yetenekli barmenlerimizin elinden çıkan Cabron en sevdiğim! Şarap bizim için çok önemli, kendisi de bir “Good People” olan Selin Osmanoğlu’nun maharetli eli ile beraberce hazırladık menümüzü. Sadece butik Türk üreticilerle çalışıyor, senede 2-3 kere menümüzü güncelliyoruz.


Pera, Galata Kulesi, Haliç manzarası; çok başka bir konumda gerçekten. Senin için bu mahallenin yeri nasıl? Aynı zamanda buralarda oturuyorsun.


Pera, Asmalı Mescit ve oturduğum Cihangir gençliğimden beri hayran olduğum, enerjisi ile büyülendiğim bir bölge. İstanbul’u, sokaklarında mimarisiyle ve tarihiyle doya doya yaşayabildiğimiz sayılı yerlerden. Köklerimizi her ayrıntısında gençlere hatırlatan bir cevher. Aynı zamanda turistik bir bölge olması sebebiyle de çok kozmopolit, rengarenk. Simone doğarken Asmalı Mescit’in tekrar eski günlerine döneceğine inancım tamdı, halen de öyle. Güzel günlerde, güzel insanların daha da çoğaldığı zamanları dört gözle bekliyorum. 

Yurtdışında gitmekten en keyif aldığın şehirler hangileri peki? Neler yapmayı seviyorsun o şehirlerde?


Hem yüksek lisansımı hem de şeflik eğitimi alıp kariyerimin ilk yıllarını geçirdiğim Londra’nın yeri bende ayrı. Yeme içme konusunda dünyada trendleri de belirlemesi, benim için Londra’yı hep keşfedilecek bir yer olarak karşıma çıkıyor. En son seyahatim Meksika’ya oldu. Meksiko inanılmaz bir yer, geleneklerini ve kültürlerini korumaları; yıllar geçtikçe onu güzel bir şekilde yorumlamaları çok hoşuma gitti. Farklı kültürler ve sentezleri keşfetmekten de müthiş bir keyif alıyorum. Yelkenciliğe olan ilgim sebebiyle de Yunanistan’ı ve Akdeniz ve Ege’ye sahilleri olan ülkeleri keşfederek vakit geçirmekten çok mutlu oluyorum.


Vitruta'da en sevdiğin 3 marka?


Rains açık ara diyebilirim. Biraz yelkenden ve doğada vakit geçirmekten hoşlanmamdan dolayı ayrı bir çekiyor beni Rains’in tarzı ve işlevselliği. Sneaker'da VEJA. Sade, güzel, kullanışlı ve rahat. Vitruta’nın kendi üretimlerini de çok seviyorum. Kaliteli ve ulaşılabilir. Özellikle sonbahar aylarında içim donarken Pera mağazasından sweatshirt alıp günümü kurtarmışlığım var. :)


Stylingini Melis Güven'in yaptığı ve Sinan Kızıklı'nın çekimde kullandığı ve seçtiği ürünler için buraya tıklayabilirsiniz.