Bu yıl bizim için güzel değişikliklerden biri şüphesiz evimiz Pera'daki mağazamızın kapasitesini kat kat artıran, bize vitruta Space'i veren ve İstanbul'un en güzel meydanlarından birinde köşeyi tutmamızı sağlayan taşınma kararımızdı.
Nisan ayının ortasında açtığımız yeni mağazamız içi olduğu kadar dışıyla da tüm Peralıların gönlünü kazandı. Meşrutiyet Caddesi'nin Şişhane girişini tutan bu tarihi bina metro çıkışına bakan o görkemli pencereleri ile de vitruta'nın hemen seçilmesini sağlıyordu. Fakat biz Galata'dan inerken bile göze çarpan o pencerelere kocaman logomuzu yerleştirerek ya da ürünlerimizi dizerek faydalanmak istemedik. Ne o sokağın ne de Beyoğlu'nun ruhuna yakışır diye düşündük öyle bencilce bir öne çıkış. Onun yerine şunu hayal ettik: Bir sanatçı dostumuzla keşke Beyoğlu'nu, Asmalı Mescit'i, Tepebaşı'nı, Şişhane'yi; bizim anlayış şeklimizle Pera'yı vitruta ile birleştirecek ve o penceleri hem gündüz hem gece anlamlandıracak bir sanat eseri ortaya çıkarmak.
Bu arayışlarımıza başladığımızda görüştüğümüz ilk sanatçılardan biri Türkiye'de uzun süredir yaşayan ve modern estetik anlayışını, renkleri ve grafikleri bir araya getiren eserleriyle April Key oldu. vitruta'nın genel duruşunu, bünyesindeki rengarenk markaları ve o markalara ait ürünlerin şekillerini; Beyoğlu'nun dar yokuşları, dik merdivenleri, Fransız balkonları, tarihi binalarının sütunları, yüksek pencereleri ve kalabalık dokusuyla birleştirme hayalimize ortak olan April, bize bir ömür mağazamızda tutmaktan gurur duyacağımız bir eser ortaya çıkardı.