Mud Jeans ve Sürdürülebilirlik

vitruta’nın yanında durup, önerileriyle bize yol gösteren çok değerli bir arkadaşımız olan sürdürülebilirlik danışmanı ve eğitmeni Sinem Çelik’le Türkiye’de sadece vitruta’da satışta olan en yeni markalarımızdan Mud Jeans ve markanın sürdürülebilirlik faaliyetleri hakkında bir sohbet gerçekleştirdik.

Sinem sen sürdürülebilir moda alanında birçok farklı marka ile çalışıyorsun, özellikle de denim alanında. Vitruta ailesine katılmasına vesile olduğun Mud Jeans’i senden dinlemek isteriz; nedir bu markayı özel kılan?

Denim çevreye çok zarar veren bir ürün kategorisidir; pamuk yoğun olması, indigo boyar maddenin üretim tekniği ve ürüne hayat ve doğal görüntüsünü veren yıkama aşaması, çevreye etkilerini ciddi seviyelere çıkarır. Geleneksel şekilde üretilen bir jeans pantolon için kullanılan su 7000 litreleri bulabiliyor, çok yoğun kimyasal kullanımı da var. Bu gerçekler sebebiyle denim, sürdürülebilir modanın ana odaklarından biri. Son yıllarda birçok markanın inovatif çözümler kullanarak ‘düşük etkili’ üretime geçtiğini görüyoruz. Fakat atık ana sorun olarak kalmaya devam ediyor. Mud Jeans işte burada fark yaratıyor; dünyanın ilk döngüsel denim markası. İçeriğinde teknik olarak ulaşılabilen en yüksek seviyede geri dönüşümlü materyal kullanılıyor. Son 4 sene içinde 20.000 adet jeans pantolonu atık olmaktan kurtardı ve döngüsel sistemine kattı.

Döngüsel moda kavramını biraz daha açıklayabilir misin?

Bunu açıklayabilmek için lineer sistemden bahsetmek iyi olabilir; geleneksel moda satın al kullan at sistemine dayanır. Ürünün kullanım sonrasında ne olacağı, doğada kaybolup kaybolmayacağı ve çevreye vereceği potansiyel zarar dikkate alınmaz. Bu sebeple, hızlı modanın büyüdüğü son 10 senede moda ciddi bir atık sorunu ile boğuşuyor. Döngüsel moda’da ise ürünün “after life”ı yani kullanım sonrası hayatı, daha tasarım aşamasında dikkate alınır. Her bir atık, bir sonraki ürünün hammaddesidir. Çöpün ve atığın tanımlarının değiştiği bir sistem diyebiliriz.

Bir de B-Corp yönü var, bu sertifikayı sürdürülebilirliğe liderlik eden markalardan duymaya başladık. Mud Jeans de almış. Nedir B-Corp sertifikası?

Evet, aslında bir sertifikadan ötesi, bir hareket diyebiliriz. Bu grubun parçası olabilmek, markaların çevresel ve toplumsal konuları merkezine almaları ile mümkün. Global ekonomiyi dönüştürmeye yönelik standartlar öneriyor ve markaları bu yol haritasına davet ediyor. Mud Jeans B-Corp olma gururunun yanı sıra, aynı zamanda ‘Best for the World’ olarak da en iyi performans gösteren marka grubuna girmiş.

Mud Jeans tutku dolu bir start-up olarak başlamış ve hatta bir ödül de almış?

Evet, bundan da bahsetmek lazım; yine tüketim karşıtı duruşu ile perakendede de bir çözüm sunma isteğiyle, kullanıcılara leasing opsiyonu sunmuş. Ve “lease your jeans” seçeneği ( şu an ülkemizde yeni bir kavram olsa da ) ile jeans dünyasında yeni bir olasılık açarak ödül almış. Tüketim yerine kullanım kavramını bizlere öğreten markalardan biri yani…

Ana odakları neler, sürdürülebilirlik kavramını nasıl ele alıyor Mud Jeans?

3 ana başlıkta aksiyona geçiyor; ilki az önce bahsettiğim döngüsellik. İkincisi adil üretim, ki sosyal alanda ciddi bir duruş sergileyerek tüm üretimlerini transparanlıkla açıyorlar. Üçüncüsü ise çok hoşuma giden bir yaklaşım; pozitif aktivizm. Sürdürülebilirliğin kaotik ve depresif dünyasında, neler yapabileceğimize dair umut veriyor ve markayı da bu aktivizmin merkezi haline getiriyorlar.

İş birlikleri de markanın ana ilerleme kanallarından biri; kısa bir zaman önce IKEA ile bir collab yaptılar, değil mi?

Evet, eski jeans’lerden üretilen kumaşı beraberce koltuk kılıfına dönüştürdüler. Bu hem ürün olarak ilgi çeken hem de tüketicilere farkındalık yayan bir işbirliği oldu. Aynı zamanda farklı geri dönüşüm olasılıklarına da ilham vererek, mimari ile modanın buluştuğu bir hikaye sundular.