Serra hoş geldin Good People of Vitruta’ya! İlk sorumuz hep aynı: Serra Hegewald kimdir? Nasıl başladı, nasıl devam ediyor, neler yapıyor?

Hoş buldum! Selam herkese! :) Serra aslında renklerle var olan biri diyebiliriz. Tasarım her zaman en büyük tutkularımdan biriydi. Hem Danimarka’da hem Türkiye’de sanat eğitimi aldım. Türkiye’ye döndüğümde aile şirketinde tekstille ilgilendim ve böylelikle tasarım ve üretim konusunda tecrübe kazandım. Sonrasında kendi yolumu çizmek için bir adım atarak Muni’yi kurmaya karar verdim.

Muni Bum Bag’in hikayesi nasıl gelişti peki? Nasıl tarif edersin o ilk yola çıkış günlerini?

Aslında kendime uygun bir çanta bulamadığım için tesadüfen bu yola girdim. Çanta takmayı çok sevmeyen biri olarak bel çantasının rahatlığını keşfettim. Benim için bir çanta rahat ve fonksiyonel olmalıdır. İstanbul gibi büyük ve kaosun olduğu bu şehirde çantamın göğsümde veya belimde asılı olması beni güvende hissettiriyor. ‘Hands free’ kullanım bana kalırsa (özellikle dans ederken :)) çok büyük bir avantaj.

Muni çok kısa sürede çok güzel bir kitle tarafından sevilip, kullanılmaya başlandı. O başarıyı nasıl yakaladın? Neler etkili oldu?

Bu başarının büyük bir kısmını renklere borçluyum :) Diğer kısmını da çantanın fonksiyonel olmasına. Hiçbir yaş sınırlaması olmadan yarattığım bu marka bence çok geniş bir kitleye hitap ediyor. Herkes kendi istediği rengi ve tarzı rahatlıkla oluşturabiliyor. Hayalini kurduğum şeyin, herkese hizmet etmesi ve sevilmesi inanılmaz bir haz öncelikle. “Taşımanız gereken olmazsa olmazlarınız çoksa, Muni’de hepsine yer var” felsefesiyle çıkmıştık bu yola ve Muni büyük bir boşluğu tamamlayıp, yatıştırdı bence. Ayrıca tabi ki müşterilerimle her zaman birebir ilgilenmeyi çok seviyorum, kullanıcı ve Muni arasında büyük bir bağ oluşması beni çok mutlu ediyor. Muni Community’si iyi ki var!

Sadece ürünlerin renkleri değil, çekimlerinde, görsellerde karşımıza çıkan o rengarenk dünya apayrı bir bağ kuruyor markanla! Bu renk tutkusu senden geliyor olsa gerek? Öyle diyebilir miyiz?

Evet! Kesinlikle benden geliyor. Çocukluğumdan beri en çok sorduğum sorulardan biri ‘’Başka hangi rengi var?’’. Renklerin netliği beni inanılmaz cezbetti her zaman! Renk giyen birinin daha çok akılda kalması gibi. Bir objenin formundan veya fonksiyonundan önce her zaman rengi dikkatimi çekmiştir. Bazı renkler, nerede olursanız olun hemen fark edilir aynı zamanda renklerin bulaşıcı olduğunu düşünen biriyim. Muni’nin renklerle kurduğu bu bağ her yere bulaştı diyebilirim. :)

Peki nelerden ilham alıyorsun ürünlerini yaratırken, tasarımlarına, renklerine karar verirken? Neler etkiler seni?

Öncelikle şunu söyleyebilirim; moda ve trendler beni etkileyen faktörler değil. Çünkü, modada her sezon belirli renklerin popüler olmasının insanları kısıtladığını düşünüyorum. Oysa o gün hangi renk olmak istiyorsan onu seçebilmelisin. Buna karar veren kişi senden başkası olmamalı bence. Çocukluğumdan beri Danimarka ve Türkiye arasında bir hayat geçirdiğim için bu iki kültürün ilham kaynaklarımın temelini oluşturduğunu söyleyebilirim. Tek bir ilham kaynağım yok, her şeyden ilham alabilirim. Tasarımlarımda önceliğim sadelik ve konfor, ama en önemlisi tabii ki o an hissettiğim renkler. 

İstanbul’da neler yapıyorsun? Daha çok nasıl geçirirsin günlerini? Hangi semtlerde, nerelerde olursun?

Herkes gibi vaktimin büyük bir kısmı çalışarak geçiyor. Ofisim Maslak’ta. Ben Sarıyer’de oturuyorum, yeşilliği ve sessizliği seviyorum. Sosyalleşeceğim zaman Cihangir ve Kadıköy çevresinde oluyorum. Bu aralar daha çok sahil kısmında sonsuzluğa bakmayı tercih ediyorum. Öyle bir dönem benim için.

Muni Bum Bag’in yeri çok özel tabii ki, onu biliyoruz! :) Vitruta’dan en sevdiğin markaları bizimle paylaşmak ister misin?

Çoğu sevdiğim markalar zaten ama favorilerimi sayacak olursam: Marsea, Vatka Co., Ferah, Converse, Carhartt WIP, Fjällräven Kånken, Lar Studio.