Yeni Bir Çağın Manifestosu: Re-Making of Fashion

underdogs of istanbul iş birliğiyle düzenlenen atölyeye yakından bir bakış.

vitruta ve underdogs of istanbul iş birliğiyle düzenlenen Re-Making of Fashion: A Manifesto for a New Era buluşması, atık döngüsünü kırarak mevcut olanı dönüştürmeyi hedefleyen bir manifesto olarak ortaya çıktı.

10-15 Aralık 2024 tarihleri boyunca vitruta space’te canlı olarak gözlemlenebilen ileri dönüşüm deneyimi ve atölye çalışmaları, modada yaratıcı değişimin bir parçasını simgeledi.
Çıktıları tasarımcıların ağzından dinleyelim:

"vitruta for good, hem işbirliği ve kültürel hareketi hem de döngüsel uygulamaları odak noktasına alan bir platform.

Bu vizyona en güzel ve güncel örnek, bir genç tasarımcı kolektifi olan underdogs of istanbul ile vitruta’nın buluştuğu atölye ve sergi olarak tanımlayabileceğimiz Re-Making of Fashion oldu.

vitruta space’i bir tekstil atölyesine dönüştürdüğümüz ve 6 gün boyunca canlı tasarım ve üretim yaptığımız bu ilginç deneyimde, geleceğin moda tasarımcılarını destekleyip onlarla beraber yeni olasılıkları öğrenirken yepyeni ilhamları da kitlelerle paylaşma şansımız oldu."

— Sinem Çelik

“underdogs of istanbul olarak vitruta ile gerçekleştirdiğimiz bu iş birliği, hem yaratıcı hem de sürdürülebilir moda açısından benim için oldukça ilham vericiydi. vitruta’nın bize sağladığı leftover ürünleri dönüştürmek, sıradan formların ötesine geçerek yeni ve özgün tasarımlar yaratma fırsatı sundu.

Süreç başlamadan önce tabii ki eskizler ve kafamızda bazı planlar vardı ama canlı ileri dönüşüm etkinliği sırasında, anlık müdahalelerle ve doğaçlama kararlarla ürünleri yeniden tasarlamak, tasarım sürecine farklı bir heyecan kattı. Çıktılar, yolda değişen ve gelişen ürünler oldu çünkü ürünü parçaladıktan sonra ancak malzemenin sana sunduğu imkanları görebiliyorsunuz.

O sebeple, bu deneyim aslında bilinmeyen bir şeyi tekrar keşfediyormuş gibi bir his veriyor insana. Eskiye atfedilen değer ve sürdürülebilirliği estetikle buluşturmak beni etkileyen en önemli noktalardan biriydi. Davetlilerin ürünlerimize gösterdiği ilgi ve beğeni, doğru yolda olduğumuzu hissettirdi ve bu tür projelerin gelecekte daha fazla yaygınlaşmasını diledim. Bu süreç, benim için hem bir tasarımcı olarak sınırlarımı zorlayan, özgür hissettiren hem de sürdürülebilir moda adına sorumluluk aldığım bir deneyim oldu.”

— İrem

“Ekiple çalışmanın verdiği ilham dolu ve eğlenceli bir deneyim olmasının yanı sıra, kişisel olarak bu deneyimin satım veya pazarlama kaygısından uzak kalarak özgürce üretebildiğim, deneyimler edindiğim, besleyici ve tatmin edici bir yaratım süreci olarak geçtiğini söyleyebilirim.

Üretim kısmında teknik imkanların zorlayıcı olduğu anlarda tasarıma uygun pratik çözümler aramak da içerisinde bulunduğum serüvenin düşünüldüğünden daha güç ve emek isteyen bir gerçek olduğunu yaşatarak hissettirdi.

Projede tasarım ve sonuç kısmında beni zorlayan ve bir o kadar eğlendiren parça, gözden çıkarılmış iki çantanın doğru parça ve müdahalelerin kullanımı ile iyi tasarım kaygısını kovalayarak oluşturduğum deri çanta oldu. Bu etkinlikte bireysel ve tasarımcı kimliğim ile bulunabilmek benim için çok kıymetliydi.”

— Derya

“Bu projede benim için en heyecanlı kısım, kesinlikle sadece ürünleri değil, bu dönüşümdeki süreci de sergilemeye karar vermemiz oldu. Moda ve tasarım sektöründe, yapım aşamaları, süreç ve teknikler geri planda bırakılan ve genellikle sadece sonuçta çıkan ürüne odaklanılan bir alışkanlık mevcut. Bunu kırabilmekte bir adım atma cesareti gösterebilmiş olmak benim için çok heyecan verici oldu.

vitruta space’i bir atölyeye çevirme fikri ve ziyaretçilerin bizi tasarım ve üretim sürecinde de gelip dinamik bir şekilde izleyebilmeleri, gelen kişiler tarafından da yenilikçi bir yaklaşım olarak yorumlandığından, doğru bir yolda olduğumuzu hissettirdi.”

— Tülay

“Etkinlikte beni en heyecanlandıran kısımlarından birisi, tabii ki canlı performans sunmak oldu. Biz atölyede çalışırken ziyaretçilerin gelip üretim anına tanık olmaları, onlarla bu konu üzerine sohbet etmek, gerçekten bu projenin en ilham verici ve en heyecanlı kısmıydı.

vitruta’nın bize bu proje için vermiş olduğu leftover ürünlerinden her birimiz üzerinde oynamaktan keyif alacağımızı düşündüğümüz ürünleri seçtik. Normalde tasarım sürecimiz, önce eskiz yaparak sonra üretimine geçerek oluyorken, bu projede belli ürünler üzerinden upcycle yöntemiyle dönüşüm gerçekleştirdiğimiz için, akış biraz da yolda gelişmiş oldu.”

— Tuğçe

“Re-Making of Fashion, underdogs of istanbul kolektifi olarak insanlara sunduğumuz ilk projemiz oldu. Benim için projenin bir haftalık etkinlik süreci kadar, bunun öncesinde yer alan araştırma ve hazırlık süreci de heyecan vericiydi.

Kendimizi kolektif olarak nasıl yansıtmak istediğimizi, düşüncelerimizi ve yeteneklerimizi hangi yöntemle insanlara ulaştırmayı hedeflediğimizi tekrar tekrar tartıştığımız, hem neler yapabileceğimizi hem de ne yapmak istediğimizi anladığımız bir adım oldu.”

— Zeynep

“Bir tasarımcı olarak bu işbirliğinde beni en besleyen şey, kendime alışılagelmiş malzeme birleşimlerinin ötesinde yarattığım özgür alandı. Ürünlerimi dönüştürürken onların bana tanıdığı alanda gezinirken kendi tasarım dilimi yansıtmak ve bunu ziyaretçiler ile paylaşmak çok keyifliydi.

Yaptığımız işin en keyifli kısmı kesinlikle atölye süreçleri oluyor; genelde sonuçların gösterildiği bir sektörde, ileri dönüşüm gibi bir temanın iç yüzünü izleyicilere sunmak, bunun çerçevesinde oluşan diyaloglar paylaşmak da çok özeldi.”

— Emir