Dünya Su Günü & SuCo

Dünya Su Günü’nde SuCo su matarası markasının kurucusu Zeynep Aker ile birlikte bu günün anlamı ve “Su” konusunda neler yapılabileceğini konuştuk.

Dünya Su Günü’nün çıkış hikayesini bizimle paylaşabilir misiniz?

Hepimizin bildiği gibi dünyanın 3/4’ü su ile kaplı fakat su ile kaplı bu alanların; %97’si tuzlu, %2’si buzullar altında. Üzerine bir de küresel ısınmayı ve çölleşmeyi eklediğimizde temiz suya erişim gittikçe zorlaşıyor. İşte 22 Mart Dünya Su Günü, tam da bu farkındalığı arttırmayı amaçlayan özel bir gün. 22 Mart Dünya Su Günü, ilk olarak 1992 yılında Rio de Janerio’da düzenlenen Birleşmiş Milletler Çevre ve Kalkınma Konferansı’nda genel kurul tarafından ilan ediliyor. O günden itibaren her yıl farklı temalarla kutlanan günün ilan edilme amacı, giderek büyüyen temiz suya erişim problemine dikkat çekmek ve su kaynaklarının korunması adına bilinç oluşturmak. Her üç yılda bir artan su krizini tartışmak amacıyla Dünya Su Konseyi toplanıyor.

Bu seneki Dünya Su Günü temasından bahseder misiniz?

Geçen senin teması “Su için Doğa” idi bu seneki tema ise SuCo olarak bizi en derinden etkileyen tema oldu; “Kimseyi Geride Bırakmamak”. Temanın ana odak noktası temiz suya erişimin bir şans değil insani bir hak olduğu gerçeği ve bu gerçeğin karşılığını bulamıyor olması. Bu konu bizim gibi suya her an erişimi olan ülkelerde yeteri kadar önem görmese bile özellikle ötekileştirilen grupların erişim probleminin en büyüğünü yaşadığını söyleyebiliriz; kadınlar, çocuklar, mülteciler, engelli insanlar ve çok daha fazlası. Bu gruplar, temiz suya erişim ihtiyaçlarını, çoğunluğun ayrımcı tepki ve davranışları nedeniyle karşılayamıyorlar. Yani bu sene altı çizilmek istenen nokta şu ki, farkında olmadan çok sayıda insanı geride bırakıyoruz.

Su konusunda nasıl bilinçlenebiliriz ve bireysel düzlemde ne yapabiliriz?

Öncelikle farkındalık konusunda bilinçlenmeliyiz. Öğrenmeye açık olup, gözümüzü açmamız gerektiğine inanıyorum. Düşünsenize bir gün sular kesildiğinde elimiz ayağımız birbirine dolanıyor, suya erişimi o kadar garanti görüyoruz ki bir gün musluktan bir damla bile su akmayabileceğini düşünemiyoruz. Temiz suya erişim konusunda çalışan çok değerli STK’lar var projelere destek olmak atılabilecek ilk adımlardan biri sonrasında ise günlük alışkanlıkları değiştirme konusu yer alıyor. Boşa su kullanmamak, bulaşık / çamaşır makinesini dolmadan çalıştırmamak, başında “fast” olan her türlü sektörden uzaklaşmak (fast food ve fast fashion da ciddi anlamda su tüketimi yapılıyor!), her suyu değerlendirmek (sebze haşladığınız suyu soğutup bitkilere dökmek gibi) ve tek kullanımlık atıkları hayatımızdan çıkarmak.

SuCo olarak Türkiye’de bu farkındalığın neresinden tutabiliyorsunuz?

#SuCoBlog’da ve sosyal medya hesaplarımızda “temiz suya erişim”, “su tüketimi” ve “sürüdürülebilirlik” konularında iletişim yapmaya, kanyak göstermeye dikkat ediyoruz. Farkındalığı arttırabilecek belgeseller, TED konuşmaları, eğitimler paylaşıyoruz. 2016 yılında SuCo kurulduğundan beri ekip olarak en değerli hayalimiz Afrika’da bir su kuyusu projesi yapmaktı. Dünya Su Günü’nün bu seneki temasının bizi derinden etkilemesinin sebeplerinden biri de bu çünkü biz de “temiz suya erişimin bir hak ve özgürlük” olduğunu düşünüyoruz, projemize başlama noktamız da tam olarak bu. Aquatic SuCo’nun gelirini yatıracağımız Sezi Kalkavan’ın ve Idea Universal’in Akıllı Köy projesi ile Haziran ayında Tanzanya Zanzibar’da 10 – 12 eve temiz su sağlayacak kuyumuzun açılışını yapmayı hedefliyoruz.