Good People of Vitruta

Altay Bayındır

Altay Bayındır, Good People of Vitruta’nın bu haftaki konuğu. Kendisiyle güneşli bir Mart gününde evinde buluştuk ve oldukça keyifli zaman geçirdik. Altay’la sohbet etmek çok ilham verici; futbol, milli takım ve Fenerbahçe’sinin yanısıra tutkuları, hobileri ve üzerinde okumaya ve kafa yormaya heyecan duyduğu sürdürülebilirlik

Altay öncelikle hoş geldin Good People of Vitruta’ya. Türkiye’nin en göz önünde olan futbol branşındaki milli futbolcularımızdan birini konuk etmek bizim için de çok büyük bir mutluluk. Seni uzun zamandır takip ediyor ve gerçekten futbol dünyasında çok özel bir yere sahip olduğunu biliyoruz. Ama bir de senden dinleyelim öncelikle; Altay Bayındır kimdir, nasıl başladı, nasıl devam ediyor?


Herkese merhaba, ben Altay. 1998 Bursa doğumluyum, Üç kardeşin en küçüğü olarak, amatör olarak futbol oynayan ağabeyimin izinden giderek, futbol hayatıma başladım. Hayatta hiçbir şeyin tesadüf olmadığını biliyorum, profesyonelliğe de inanıyorum. Biraz profesyonel yönlendirme ile biraz da annemin hissiyatına güvenerek, futbolculuk kariyerime kaleci olarak devam ettim. İyi ki de öyle olmuş diyorum…


Ev arkadaşın ile bol bol play station ve satranç oynadığını okumuştuk. Play Station’ın açıkçası özellikle kamp dönemleri futbolcuların en keyif aldığı aktivitelerden olduğunu biliyoruz fakat satranç konusunu sormak istedik. Nereden geliyor satranca olan ilgin?


Futbolculuk duyguları çok yoğun yaşadığınız bir meslek. Zaman zaman aşırı baskı altında kalabiliyorsunuz. Futbolculuğu yalnızca 90 dakikadan ibaret görürsek yanılırız. Bu nedenle kendimi sadece fiziki anlamda değil, mental anlamda da geliştirmeye çalışıyorum. Sessizlikten, evimde yetiştirdiğim bitkilerden, en büyük hobim olan kitaplardan ve satrançtan besleniyorum. Satranç, maçı önceden oynamak gibi. Bana hem sahada hem saha dışında farklı bir bakış açısı elde etmemi sağlıyor. 

Oldukça yoğun bir tempoda yaşıyorsun; antrenman olmadığı zaman neler yapıyorsun? Nasıl geçiriyorsun vaktini?


Aileme zaman ayırmaya özen gösteriyorum; ailem hala Bursa’da yaşıyor. İmkanım varsa ya ben gidiyorum, ya da ailem beni ziyarete geliyor.


Bunun dışında, İngilizce derslerimi aksatmamaya çalışıyorum. Ama gerçek anlamda, izin gününü nasıl geçirmek istersin diye sorarsanız, evde diyebilirim :) Ev benim en mutlu olduğum yerlerin başında geliyor. Güzel bir film, sevdiğim bir yemek, ufak bir yürüyüş, rahat kıyafetler… Benim için çok güzel bir günün kısacık bir özeti diyebilirim.


Kitaplarla aran nasıl? Son zamanlarda okuyup beğendiğin ve bize de önerebileceğin kitaplar var mı?


Kitap okumayı çok seviyorum. Kendimi daha doğru ifade edebilmek, en uzak kültürlere dahi aşina olabilmek, fikir sahibi olabilmek için okuyorum.


Tavsiye etmeme gerek yok herkesin son derece hakim olduğu bir kitaba, şimdilerde ancak fırsat buldum. Sapiens’i okuyorum; okudukça bugünü ve anlayamadığım insan davranışlarını sanki daha iyi anlıyor gibiyim. Ayrıca Sunay Akın’ın kitapları daima kitaplığımdadır…

2022’ye girerken sosyal medya hesabında yaptığın paylaşımla kendine çok farklı bir hedef verdiğini gördük. “Kişisel karbon ayak izimi azaltmak, daha az plastik kullanmak doğamız için bilinçlenmek ve imkanım olduğu kadar bir farkındalık yaratmak istiyorum.” sözün sana olan bakışları bir anda değiştirdi ve büyük ilgi çekti. Bu konuda neler söylemek istersin? Nasıl gelişti bu konudaki farkındalığın?


Sporun, kitlesel hareketlere ilham vereceğine inanıyorum. Kendime çok fazla anlam yüklediğim düşünülsün istemem ama özellikle göz önündeki hayatlarımız ve sosyal medya erişimimiz düşünüldüğünde biz sporcuların ‘iyi bir şeylere’ önayak olmaması için hiçbir neden yok.


Buna farkındalık mı deriz, hayatı gözlemlemek ve hayata dahil olmak mı deriz bilmiyorum. Kısaca hayatın içinden biriyim ve bunu sporcu kimliğimle yaşamak ve fayda sağlamak beni mutlu ediyor diyebilirim.


Sürdürülebilirlik konusunda hayata geçirdiğin, bize de önerebileceğin 3 pratik sürdürülebilir öneri alabilir miyiz senden?


Artık maçlara su mataramla çıkmaya başladım. Kahvemi termosumda içmeyi, plastik atık konusunda daha duyarlı davranmayı kendi ilk adımım olarak sizlerle paylaşabilirim.

Bu yaklaşım günlük hayatta giyimine de etki etti mi? Genelde nasıl bir giyim tarzın vardır? Alışveriş yaparken neleri ön planda tutarsın?


Sadeliğin, şıklık olduğuna inanıyorum. Üretim ve kullanım koşulları sürdürülebilirlik içeren ürünleri son dönemde tercih etmeye çalışıyorum. Alışveriş yaparken, içinde rahat olabileceğim, yaşıma ve sporcu kişiliğime uygun sakin parçaları seçiyorum.


Sürdürülebilirlik konusuna bu kadar eğilmişken Good People’da sorduğumuz soruyu da bu konu özelinde soralım sana; sürdürülebilirlikle ilgili ne okumamızı, dinlememizi, izlememizi önerirsin?


Benim gibi yeni başlayanlar için sürdürülebilirk konusunda Devin Bahçeci’nin “Kişisel Karbon Ayak İzi Rehberi” kitabını ve sosyal medyadaki yeni akım sürdürülebilirlik hikayelerini anlatan hesapları takip etmelerini önerebilirim.